-
1 çok şükür!
а) премно́го благода́рен!; большо́е спаси́бо!б) сла́ва бо́гу!çok şükür bu günleri de gördük — сла́ва бо́гу, мы до́жи́ли до э́тих дней
-
2 çok şükür
interj. Thank God!, thank heaven, thank goodness -
3 çok şükür
a) Thank God!, Thank goodness!, Thank heaven! b) luckily -
4 Allaha çok şükür!
сла́ва Бо́гу! -
5 çok
мно́го о́чень* * *1. озвонч. -ğu1) мно́гоbu ev için çok para istediler — они́ запроси́ли за э́тот дом больши́е де́ньги
2) о́ченьçok az — о́чень ма́ло
çok büyük — о́чень большо́й
çok övmek — о́чень хвали́ть, расхва́ливать
3) до́лгоçok beklemek — до́лго ждать
bu hasta çok varmaz ölür — э́тот больно́й до́лго не протя́нет, умрёт
4) бо́льше, чем...2. озвонч. -ğufaydadan çok zararı dokunur — от него́ бо́льше вреда́, чем по́льзы
с именами на...li,...lik мно́го...çok kişilik — многоме́стный
çok manalı — многозначи́тельный
çok yanlı — многосторо́нний
çok yıllık — многоле́тний тж. бот.
••- çok gelmek - artık çok oluyorsun!çoğu zarar, azı karar — погов. лу́чше ме́ньше, да лу́чше
- Allaha çok şükür!
- az çok
- en çok
- çoğu gitti azı kaldı -
6 şükür
выпад. -krüблагода́рность, призна́тельность; благодаре́ние бо́гуAllaha şükür — сла́ва Алла́ху, сла́ва Бо́гу
tanrıya bin şükürler olsun — ты́сячу благода́рностей всевы́шнему
şükür etmek — см. şükretmek
•• -
7 şükür
(-krü)а благода́рность, призна́тельность; благодаре́ние бо́гуşükürü-nü bilmek — быть благода́рным
Allaha şükür — сла́ва Алла́ху, сла́ва бо́гу
çok şükür — а) премно́го благода́рен, большо́е спаси́бо; б) сла́ва бо́гу
-
8 çok
"1. much; many, a lot of, lots of, plenty of. 2. often, long (time). 3. very. 4. very much. 5. poly-. -tan long since, a long time ago. çoktan beri/-tandır for a long time (now). - bilmiş 1. clever, smart. 2. cunning, crafty. - çok at most, at the very most. - defa 1. often, frequently. 2. many times. - fazla far too much. - geçmeden before long, soon. - gelmek /a/ 1. to be too much (for). 2. to become too much for (someone) to take. - gezen çok bilir. proverb One who travels a lot knows a lot. - gitmek to go too far. - görmek 1. /ı/ to consider (something) to be too much. 2. /ı, a/ to begrudge (someone) (something). -a kalmaz before long. - kere/kez 1. often, frequently. 2. many times. -a mal olmak to cost a lot. - naz âşık usandırır. proverb If you behave too coyly you will lose your lover. - olmak to go too far, overstep the limit. - söylemek to talk too much. - sürmez. It won´t last long. - şey! How strange!/What an odd business! - şükür! Thank God! - taraflı law multilateral. -a varmaz soon, before long. - yanlı/yönlü versatile, many-sided. - yaşa! 1. Bless you!/Gesundheit! (said when someone has sneezed). 2. Bless you! (said to someone with whom one is highly pleased). " -
9 luckily
çok sükür, bereket versin ki, Allahtan, neyse ki -
10 thank goodness
allah'a şükür, çok şükür, şükür allaha, hamd olsun* * *(an expression used to show that a person is glad that something is all right: Thank goodness it isn't raining.) Allah'a şükür!, çok şükür -
11 thank God
v. allah'a şükür, çok şükür, elhamdülillah, şükürler olsun, şükür -
12 thank God
v. allah'a şükür, çok şükür, elhamdülillah, şükürler olsun, şükür -
13 thank heavens
(an expression used to show that a person is glad something has (not) happened: Thank heavens he isn't coming!; Thank heavens for that!) Allaha şükür, çok şükür! -
14 thank heaven
allah'a şükür, bereket versin, çok şükür -
15 thank heaven
allah'a şükür, bereket versin, çok şükür -
16 thank God
Allah'a sükür, çok sükür -
17 thank goodness
Allah'a sükür, çok sükür -
18 thank heaven
Allah'a sükür, çok sükür -
19 fortunately
-
20 good riddance
['ridəns] (I am happy to have got rid of it, him etc: I've thrown out all those old books, and good riddance (to the lot of them)!) çok şükür gitti/kurtuldum
- 1
- 2
См. также в других словарях:
çok şükür! — Tanrı nın verdiği nimetlerden hoşnutluğu anlatan bir söz Sonra, çok şükür biz de bu dünyada bir şeyler gördük, diyerek rahat rahat ölür. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok — sf. 1) Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı Bana matematik çok kolay geldi. F. R. Atay 2) zf. Aşırı bir biçimde Ben annemi çok severim. Birleşik Sözler çok anlamlı çok ayaklılar çokbilmiş çok çok … Çağatay Osmanlı Sözlük
hele şükür! — çok şükür anlamında bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAMMADUN — Çok hamdedenler. Çok çok şükür ve duâ edenler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
nefes — is., Ar. nefes 1) Soluk 2) Şifa amacıyla hastaya okunan dua 3) Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu. H. Taner 4) mec. Canlılık, hayat belirtisi Bir insan daha … Çağatay Osmanlı Sözlük
Turkish vocabulary — This article is a companion to Turkish grammar and contains some information that might be considered grammatical. The purpose of this article is mainly to show the use of some of the yapım ekleri structural suffixes of the Turkish language, as… … Wikipedia
oruç — is., cu, din b., Far. rūze 1) Tanrı ya ibadet amacıyla yeme, içme vb. şeylerden belli bir süre veya biçimlerde kendini alıkoyma Eh, biz her vakit duamızı, orucumuzu eksik etmeyiz, çok şükür! N. Cumalı 2) mec. Çok sevilen veya istenen şeylerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı laf (veya lakırtı) yapmak — 1) kolay konuşma yeteneği olmak 2) inandırıcı söz söyleme yeteneği olmak Çok şükür, ağzı laf yapandan çok, eli işe yatkın aydınlara muhtaç olduğumuzu, anlar gibiyiz. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
Pir Sultan Abdal — (ca. 1480 1550), a legendary Turkish Alevi (Sufi) poet, whose direct and clear language as well as the richness of his imagination and the beauty of his verses led him to become a loved among the Turks. Pir Sultan Abdal reflected the social,… … Wikipedia
ayrılış — is. Ayrılma işi veya biçimi Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür / Mademki böyle duygularım kaldı çok şükür. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
neyse — bağ. 1) Önemi yok, olan oldu anlamında kullanılan bir söz 2) ünl. Çok şükür, bereket versin anlamında kullanılan bir söz 3) zf. Konuyu kapatalım, uzatmayalım, her ne ise anlamında kullanılan bir söz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller neyse ne … Çağatay Osmanlı Sözlük